11 Şubat 2013 Pazartesi

ÜNSİYET SAHİBİ OLMAK


H.Çiçeksever — 27 Mart 2011
ÜNSİYET SAHİBİ OLMAK..H.Çiçeksever’den…
 
Kelime size yabancı gelmiş olabilir ama bizim ailemizde çok kullanılırdı. Ünsiyetsiz derler eskiler  kötü insana.  Hayata geliş gayemiz beşerden insana  geçmek ve ünsiyet sahibi olabilmektir.
Dün,Etiler-Akad’larda “Türkiye’de kadın Olmak” konulu panele katıldım.Uzun zamandır İstanbul’da pek çok etkinliğe katılmama rağmen gördüğüm tek doğru adres: Cemalnur Sargut. Lütfen internetten bakın ve fikirlerini almaya gayret ediniz. Atatürk nesline yakışan mükemmel bilinç.
Dün  yine Taksim’de Dünya Ruhsal Üniversitesi başkanlığında İstanbul’daki spritüel çalışan derneklerin toplantısı vardı, gitmedim. Çünkü metropol öyle kültürsüzlük-kimlik bunalımı ve yalnızlık yaratmış ki, insanlar bir çatı altında toplanmayı ihtiyaç görmüş. Bunların iyi tarafı,  bir şey öğrenmeye, kendini yenilemeye  merakı olanlar.  Öyle  gruplar daha var ki, koskoca şehirden hiç  dost kazanmamış, hala  tanıdığı üç beş hemşehrisiyle  senlik-benlik kavgası içinde arkadaşlık yapıyorlar yani aynı yerde sayıyorlar. Bilinç çok düşük.
Cemalnur  Sargut  bir anısıyla  başladı “” Babam Doktor Ömer Faruk Sargut,  Yassıada olaylarında çok işkence gördü sonra Parkinson oldu vefat etti. Bir gün kardeşimle dolaşırken bir bey görüyor, yerlere kadar eğilerek selam veriyor, o beyde aynı şekilde. Kızı diyor ki; baba kimdi bu, önemli bir zat mıydı?hayır kızım, bu bey  beni Yassıada’da döven asker. Kızı diyor ki; “aman baba neden selam verdin?”  Cevaba bakar mısınız? “O memleket davasıydı kızım. Burada iki insanız. İnsanın insana hürmeti Allah’a hürmettir.” Cemalnur  Sargut; Sözlerini , “Gönlümüzün Allah aşkıyla, insan aşkıyla dolması gerekiyor. “ diyerek bitirirken öğrencisi Doktor  Sema hanım kürsüye geliyor.
“Psikolog  Dr. ve tasavvuf kimliğimle projektörleri kendimize tutmak istiyorum diye başlıyor. Yaradılış olarak beşeriz.(hani derler ya insan oğlu beşer, bir gün şaşar) Beşerden insana çıkacağız sonra “Ünsiyet” sahibi olacağız. Ağzımızdan çıkan laf vücut bulur. Ağzından çıkanı kulağın duysun derler. Psikolojide en temel yasa etki yasasıdır. Zülfiyare dokununca herkes tırnak çıkarıyor. İnsan seveceksin, içinde af, müsamaha var, sende mevcut cevheri harca, kainatı sev. İyilikler, iyilikleri doğuruyor, iyilikleri çoğalt, zincir oluşuyor.”
Daha sonra hoş bir hanım söz alıyor; Vildan Yirmibeşoğlu. Güneydoğuda yaptığı incelemeleri ve İstanbul’da yaptığı çok faydalı çalışmaları görünüyor. “Toprağa düşen Sevdalar” isimli bir kitabı yayınlanmış.İnternetten bakabilirsiniz. Diyor ki; “ Doğuda çalışan kadınlara sorunlarını soruyorum, 50 derece sıcakta tarlada çalışıyorlar, evde hasta, sakat çocuklar, töre baskıları, sorunlar içinde tek istedikleri; “güvenilir bir araçla eve dönmek” diye anlatıyor dertleri. Bir köyde çocukları bekleyen yaşlı adama gittik diyor. Evde bir sürü özürlü çocuk, üzüldük, anlatacağız. Adam demiş ki; “Sağlık bakanı geldi bizi gördü, dedi ki, sizin en çok çok çocuk seven yanınızı seviyorum.” Yani yanlış bir tabloya aferin veriyor politikacılar.
Vildan hanım son olarak diyor ki; “hakların ezildiği bir sistemde yaşıyoruz, sessiz kalmaya hakkımız yok.”
Daha sonra söz alan Avukat Habibe Yılmazkayar; “kadın hakları konusunda çok konferans verdim hep kadın dinleyiciler oluyordu. Halbuki kadın erkeklerden yana dertli. Bu gün burada erkek dinleyicileri görmek beni çok şaşırttı, çok sevindirdi. Sonra Şevkat Derneği başkanı Hayrettin Bulan söz aldı.
Bu panelden şunu anladım: “Vatan sevgisi imandandır” sözü çok anlamlı. Vatan ve millet için gönülden çalışanlara saygı duymak lazım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder