19 MAYIS1919 KURTULUŞ SAVAŞI

H.Çiçeksever — 17 Mayıs 2010

 

19 MAYIS  1999 KÜLTÜR SAVAŞI
….diye başlamıştım ilk kitabıma.  Sosyal sorunlara duyarlı bir öğretmen, çocuğunun süt saatini hisseden anne gibi.…Politikadan habersiz, saf ve iyi niyetlerle Türkiye’nin dertlerinin temelinin Kültür yozlaşması, kültür erozyonu, kültürsüzlük olduğunu tesbit ederek, “yüksek ideal yolcusu” olarak  çıkmıştım yola. Çok doğru bir teşhis koymuşum ama geldiğimiz son yıllarda ne kadar politik cahil olduğumu da öğrendim.  Çünkü ülkemiz  siyasileri vasıtasıyla tavşana kaç, tazıya tut diye diye değerlerimizi altüst etmişler. Medeni olacaksınız, kalkınacaksınız, değişeceksiniz, ilerliyeceksiniz  kandırmacasıyla  içimizdeki iç ve dış düşman işbirlikçileriyle Eğitim ordusunun yolunu şaşırtmışlar. Savaş top ve tüfekle değil, cebir ve şiddetle yapılmış.
Son günlerde Fransanın ünlü Le Monde dergisi Türkiye için bir yorum yapmış, oldukça uzun fakat kısaca diyor ki;

Türkiye, son ve büyük bir hesaplaşmaya doğru gidiyor. Bu ülke korkulduğu gibi, ırka ya da dine dayalı bir bölünme yaşamadı.Daha korkunç ve daha temel bir bölünmeye gidiyor. Cumhuriyet boyunca süren “KÜLTÜREL BÖLÜNME”. Bu artık iyice keskinleşti. Böylece, Türkiye’deki çatlama dünyada büyük bir çatlamaya yol açar.Eğer Üçüncü Dünya Savaşı çıkacaksa, sanırım, bu çatlamadan çıkar.

Geldiğimiz şu noktayı bana hissettiren ve bu uğurda emekli ikramiyemi tüketmeme sebep olan çalışmalarım için Allaha teşekkür ediyorum. Maddi ve manevi yorgunluklar Hakikat karşısında bir hiç saylıyor. Çünkü yaşadıklarımdan çıkardığım sonuç şu oldu:
“Memleket sevgisi kadar büyük mükafat yoktur” K.Atatürk
Bu cümlede dikkat edilecek kelime, sevgisi kadar sevgi yoktur demiyor, mükafat yoktur diyor.İşte ince nokta burada. Peygamberimiz ise, “vatan sevgisi imandandır” diyor.
Düşüneceğiz. Sadece insan beyni çalışan bir varlık.Düşünmek beyni  harekete  geçiriyor. Düşünmek hem görmek, hem duymak hem de anlamaktır.
Hepimizin bildiği ama maalesef çok az kişinin okuduğu Nutuk, Siyasi ve milli tarihimizin birinci elden ve pek değerli bir kaynak eseridir. Atatürk yazdığı eserinin metin kısmının sonunu “Türk Gençliğine Bıraktığım Emanet” bölümü ile bitirmiştir. Emanete hıyanetlik müslümana yakışmaz.
Gençliğe bu son sesleniş Nutuk gibi gayet hitabet değeri yüksek; içinde pek çok mesaj barındıran bir ebedi ve tarihi metindir. Atatürk Gençliğe Hitabesinde;  uyardığı hedef kitle olan gençliğe şöyle sesleniyor;
“Ey, Türk Gençliği!!! Birinci vazifen, Türk istiklalini,
Türk Cumhuriyeti’ni  ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.” diyerek görevinin ne olduğunu  vurguluyor.
Bu iki kavramın varlığının ve geleceğinin  temeli olduğunu  ifade ediyor.
Bu iki kavramın varlığının, bunun da bir hazine değerinde bulunduğunu ifade ediyor. Bütün olumsuz durumların çözümünde gençliğin ihtiyaç duyacağı, gücü Atatürk, asil kanı yani Türklüğü olarak gösteriyor.
Bugün 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı. Tekrar  Nutuk ve Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni okuma günü.
Düşünerek okumak, Duyarak okumak günü…
Yeni Atatürkler çıkmasına zemin hazırlayarak okuma günüdür bugün 19 Mayıs…!
Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür.
Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.”