GİDİPTE DÖNMEYENLER

H.Çiçeksever — 31 Mart 2012

 

18 mart Çanakkale Savaşlarının 97. Yıl dönümünde İstanbul’da pek çok yerde Çanakkale’nin silinmez izleri adına sergiler açılıyor. 80’li yıllarda Japon bilim adamları tarafından “Milli Şuur” noktamız olarak seçilen Çanakkale’yle ilgili meraklı vatandaşlarımız pek çok belge saklamış.  İstanbul’un her semtindeki sergilerin en dikkat çekici noktası  ise; Atatürk’ün  ya hiç ya da bir tane resminin yer alması. İnşallah bu günleri de atlatırız demeden geçemeyeceğim.

Collection Clup’tan çok duyarlı  arkadaşımız Yavuz Balkan’ın  çalışmalarını görmek için bugün üç araba değişerek Yeşilköy 2001 Sanat Galerisi’ne ulaşabildim. Çünkü daha önce açmış olduğu Cumhuriyet Şapkaları sergisini görememiştim.
Bir kültür hazinesi olan asker fotoğraflarıyla  Coşkun Sakarya, savaştan arta kalan objeler, materyallerle Yavuz Balkan’ın savaşın tanıkları fotoğraflar, mermiler, bomba ve şarapnel parçaları, süngüler, mataralar düğmeler, madalyalar gibi birçok savaş malzemelerinin yer aldığı sergiyi dikkatle gezmeye çalıştım. Muhteşem bir fotoğraf arşivi karşısında büyülenmemek imkansız. Sergi  adeta Avrupa müzeleri gibi düzenlenmiş, çok sanatsal bir konsept oluşturulmuştu. Emeği geçenlerin ellerine sağlık, çok güzeldi.
Daha sonra Kolej kurucularından ve Collection Club’ın kıymetli üyelerinden Hilmi Nakiboğlu’nun  koleksiyonlarla döşenmiş  odasında   dost çayını yudumlarken konuştuklarımız gerçekten çok anlamlıydı. Anne ve babasının fotoğrafıyla birlikte Atatürk’ün resminin yer aldığı çalışma köşesinde bir  anı fotoğrafı çektim ve eğitim-kültür  hakkında birikimlerimizi paylaştık..
Gaziantepli bir aileden gelen Hilmi bey, inşaat sektöründen eğitim sektörüne geçişini, Fotoğraf  Makinası Müzesini, Neksav Özel Eğitim Okulu hakkında bilgi verdi..           Hilmi Nakipoğlu diyor ki: Eğitim sektörüyle yakınlaşmamız ilk olarak aile büyüklerimizin bu camiaya kazandırdığı bağış okullarımızla oldu. Bağışçı olarak girdiğimiz bu sektörde, girişimci olarak da var olmaya karar verdik. Şahsen, belli bir ekonomik düzeye gelmiş insanların, belli bir yerden sonra sosyal sorumluluk projelerine ağırlık vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bireysel fayda sağlamak yerine, toplumsal faydalar üretecek girişimlere ağırlık verilmesi gerektiğine inanıyorum” diyor çok haklı olarak.
            60’lı yıllardan beri inşaat sektöründe olan Faik Gürlek ve Nakiboğlu ailesi, sektörde başlayan iş ilişkilerini karşılıklı dostluğa dönüştürmüşler. Daha sonra bu dostluktan doğan sinerjiyle ortak hedeflere yönelinmiş.
Şu an, Yeşilköy 2001 Koleji’nin üzerinde bulunduğu arazi, o dönemde iki ailenin ileriye dönük ortak yatırımları olarak satın alınmış. İnşaat sektörünün 90’li yıllarda gerilemesiyle; her iki ailenin de gönlünde yatan aslanı hayata geçirme fırsatları doğmuş.  Yeşilköy 2001 Koleji bu yatırımlarının ilki olarak, 1999 yılında kurulmuş.
Devam eden bir dolu eğitim projelerinden heyecanla bahsederken, eğitim alanında da 1999 ile karşılaşmanın şaşkınlığı içinde kendim gibi ideal yolcularıyla karşılaşmanın mutluluğu ile  okuldan ayrılıyorum.