SİRK PRENSESİ

H.Çiçeksever — 29 Nisan 2012

 

Bugün ilginç bir sergi açılışındaydım. Dünyada yaratıcılık o kadar ileri ki artık ne yapacaklarını bilemiyor insanlar.
Nişantaşı, Soda Sanat Galerisi Finlandiyalı tekstil sanatçısı Silja Puranen’in ‘’Circus Princess/Sirk Prensesi’ adlı sergisine ev sahipliği yapıyor.

Eski halı ve kilim parçaları üzerine  çeşitli resimler çalışmış..Mesela battaniye üzerine bir çocuk boyamış, bir kısmını işlemiş. Halı seccadeyi ne olduğunu bilmediği için ters kullanmış, anlatmaya çalıştık.
Eserlerimi oluştururken, geçmişi ve hikayesi olan kullanılmış tekstil malzemeleri kullanıyorum. Üzerlerinde oynanmış dijital fotoğrafları bu malzemelerin aşınmış yüzeylerine transfer ediyor, dikiyor ve işliyorum. Yaptığım iş çağdaş teknoloji ile geleneksel el işçiliğini birleştiriyorum. Zor ve yumuşak, hayatın her iki yüzü gibi diye açıklıyor çalışmalarını.
World Crafts Council’in, Avrupa onursal üyesi olan sanatçı, 2009 yılında, İskandinav ülkeleri arasında en büyük ödül kabul edilen Nordic Award in Textiles ödülüne layık görüldü.
Eserlerinde ağırlıklı olarak hayatta karşımıza çıkan beklenmedik olayları konu eden Puranen yaşamdaki gerçeklerle, herkes tarafından kabul edilmiş idealler arasındaki zıtlıklara yer veriyor.
‘’Hayatımızın nasıl olmasını isteriz?’‘, ’’Standartlara uymayan insanların şansları nedir bu hayatta?‘’, ’’Kontrolümüzü kaybedersek ne olur?‘’ gibi soruların cevaplarını arayan hikayeler, Puranen’in çağdaş teknoloji ile birleştirdiği geleneksel el işçiliğiyle üretilmiş eski halı ve tekstil ürünlerine yansıyor.
Eserler, bugünün popüler kültüründe çok tipik olan başarı ve şöhretle dolu muhteşem bir hayat fikrinin ne denli sıradan bir ideal olduğunu anlatmaya çalışıyor.
Sirkler aynı zamanda ’’farklı’’ olanların da kendilerine yer bulabildikleri mekanlardır. Kendi grupları içinde aralarındaki kuvvetli bağdan güç alan sanatçılar, dış dünyada yani sirkin dışında dışlandıklarını hissederler. Yalnızca performanslarını sergiledikleri kalabalıkları heycanlandırdıklarında kabul görür ve sevilirler.
Bir zamanlar bir eve ait olan kullanılmış tekstil parçaları, sıcaklık, vücut ve günlük yaşam anlamına geliyor benim için. Eski bir yorgan ya da battaniye, üstüne işlenmiş figürleri sanki koruyor, sıcak tutuyor.
‘’Sirk Prensesi’’ koleksiyonumdaki bir çok eserde, günlük hayatın gerçekçiliğinin ötesinde, egzotik olanı vurgulamak, bir sirkin tabiatını anlatmak için, arka fon malzemesi olarak şark halıları kullandım. Bit pazarlarından, arkadaşlarımdan ve tavan aralarından bulunan bu tekstiller bir zamanlar yaşanmış bir hayatın hikayelerini anlatıyorlar diyor.