12 Şubat 2013 Salı

AŞKIN RENGİ SİYAHTIR


H.Çiçeksever — 25 Kasım 2012
“AŞKIN RENGİ SİYAHTIR”…H.Çiçeksever’den..
 
Aperion Art Galeri’de Selin Melek Aktan’ın muhteşem renk cümbüşü içindeki tablolarıyla süslü ortamda aşk-kadın-intikam konuşuldu.
“Hayatın delinmiş tabanından kanıyor halk..” diyen sosyal sorunlara gönül vermiş bir devrimci, yazar Namık Kuyumcu son kitabı ; “Aşkın Rengi Siyahtır” ile karşımızdaydı.
Aşkın rengi neden kırmızı değil de siyah diye  ben hemen sözünü kestim. Oradan bir şair dedi ki; aşka “Kara Sevda” denmiyor mu?
Aşkı doğuran, besleyen, yaşatan ve öldüren etmenler yok mu? İşte bu etmenlerden de bağımlı ve bağımsız olarak bahsediyor yazar; zaman, kuşatılma, bekleyiş, ayrılık, umut, barış, yenilgi, vefa, farklılıklar, yalnızlık, aldatmak, şaka, empati, masumiyet, anarşizm, mutsuzluk, kadın, yüzleşme, mektup, siyah, siyah, siyah gibi…  Ve tabi ki tüm bu kavramlar karşıtlarıyla irdeleniyor.
Kadın ve aşk… Aşkın kadındaki kalıcılığı ve erkekteki gidiciliği… Bu yüzden belki de aşkı daha çok kadına yakıştırıyor; ‘aşk kadındır’ diyor yazar. Genellemeler ne kadar yanlış da olsa kadın ve erkeğin yaradılışları farklı. Bu farkları dönüştüren, dengeleyen kadınlar ve erkekler sayesinde mi umut edilir aşka ve dolayısıyla yaşama?
            Yazardan alıntı cümleler:

  “Ölüm ve aşk…. İnsanlar belki de soysuz ve alçaklıklarla bezenmiş tarihlerinden, sadece bu ikili sayesinde eşitlenebilir, bu ikili sayesinde bir başka türlü özgürleşirler.”
“Yeryüzünde bu kadar çok konuşulup da bu kadar az yaşanan hiçbir şey yoktur belki.”  İşte kitabı farklı kılan da karşıtlıkların geliştirici hareketiyle yazılmış olması. Yazar ; 12 Eylülde tutuklanmış koyu bir devrimci,
                       “Yaşamı kodlayan ve değişimi de durmadan tekrarlamaya kurulmuş zamana karşı, bir diyeceği olmalı farklı insanın… Bir yapacağı. Başka türlü bir yapacağı… Başka türlü bir anlatacağı. Başka türlü bir yazacağı olmalı… Olmalı…” Bu farkın aşkla var olduğunu belirtiyor yazar; değişimden yana olan aşk geçerli tüm yasaları ve uygulamaları değiştirmekte.
    “Aşkın Rengi Siyahtır” bu tüketim çılgınlığı içindeki yerimizi de sorguluyor ve çözümler de öneriyor kitabın son bölümünde yer aldığı gibi: “Sözün, anlamın ve söylemenin sahiciliğiyle, çürüyen yerlerimize dokunmalıyız içtenlikle! Tümüyle eşit buluşmalarla, temize çekmeliyiz kendimizi!…”
            Söyleşiden çıktıktan sonra Nişantaşı’ndan Beşiktaş’a yürüyerek indim, Beşiktaş heykelinin önünde bayraklarla büyük bir kalabalık, sloganlar atıyor. Konu son günlerdeki siyasi olaylar. Gençler  başka ülkelerin yüksek refahı için ölmek değil,  vatanları için yaşamak istiyorlar ellerindeki kırmızı bayraklarla.

Bugün aşkın rengi siyah,  başkaldırının ve adaletin rengi ise kırmızıydı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder