11 Şubat 2013 Pazartesi

ŞİFA DEPOSU İÇİNDE YÜZÜYORUZ


H.Çiçeksever — 28 Ekim 2010
ŞİFA DEPOSU İÇİNDE YÜZÜYORUZ.H.Çiçeksever’den..
 
Not:Sayın Çiçeksever bu yazıyı bana 28 Eylül’de yollamış,ben tatildeyken.Malesef  maillerimin çokluğundan, ancak görebildim,.Sizinle paylaşıyor,Sayın Çiçeksever’den geçiktiği için özür diliyorum.
Bizler hala denize giriyoruz biliyor musunuz?
Kış denizinin adresi Karakum. Nisiköyünü, halkımıza  bağışlayanlar nurlarda yatsın. Deniz içme suyu kadar temiz. Güneş hala yakıyor. Karakum’daki bekçi kumları hergün temizliyor. Denize gelen baylar ve bayanlar eski Sinoplular, herkes denizkuşu. Erkekler hanımları rahatsız etmiyor. İşte bu ortam eski yaşam tarzımız.
Bu  ortam, bu mevsim insana  huzur veriyor. Doğaya sahip olma duygusu insanı Allaha teşekkür etmeye davet ediyor. Deniz, güneş, kum, saygılı insanlar, atkestaneleri, kaktüs incirleri kim bilir daha göremediğimiz neler bizim şifa deposu içinde yaşamamız için  elbirliği yapmışlar. Bu kadar nimetleri bize sunan yaratıcıya karşı biz neler veriyoruz diye düşünmek lazım. Elimizdekileri korumak ve  yaşatmak, gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakmakla yükümlü olduğunu herkes aklından çıkarmamalı.  Allaha, bize verdiği tüm bu nimetler ve sağlığımız için ne kadar şükür etsek az.Bu kadar şükürsüz ve hain kullarına hala vermeye devam eden yaratıcıya karşı mahcubuz.
Bakmak ve görmek, duymak ve duyurmak, düşünmek birey olmak  sorumluluk alanımızda. Bugün Karakum’da hergün bize eşlik eden sessiz dostlardan; Atkestaneleri ve Kaktüs incirlerinden,  tanrının nimetlerinden haberdar etmek istiyorum. Allahın bize sunduğu ve hiçbir emek sarf etmeden sahip olduğumuz bu şifa deposu içinde  elli yıldır yüzüyoruz. İnsanlar bu nimetlere nasıl kıyar, nasıl  kirletir inanmak mümkün değil.
En güzel yerler beyni uyuşmuş sarhoş yatağı ve onların çöpleriyle dolu.Kadınlara çok görev düşüyor, erkekleri eğitmeleri gerekiyor. Dün daha kötü bir olay yaşadık. Karakumda toplam 6-8 kişiyiz. Haşemalı bir kadın esmer bir erkeğin arkasından denizde dolaşıyor, adam  koskoca deniz boş dururken, özellikle  kadınların üstüne doğru geliyor, kadında uydu gibi peşinde, demiyor ki, orada ne işin var. Deniz görmedikleri her hallerinden belli ve davranışları iğrenç.Ajan bunlar diyor arkadaşlar. Allah sonumuzu hayır etsin..Cehalet  CEHENNEM…!.
Cehennem bizi acıtıyor ama biz şimdi cennetin nimetlerini anlatalım.  Atkestanesi kampın orta yerini süsleyen,  tek başına, Çınar ağacını andıran güzel görünümüyle  at kestanesinin zehirli meyvesi, harici olarak kullanıldığında varis ve basura iyi geliyor, romatizmal ağrıları ve güneş lekelerini gideriyormuş.
Babannem eskiden kocakarı ilaçları yapardı ve şöyle söylerdi; “Allah der ki, derdi veririm ama devası doğada saklı, arayıp bulun.” İşte , Atatürk’ün deyimiyle; “ilim ve irfan sahibi nesiller yetiştirmek” gören göz, hisseden yürek  sahibi olmak demektir.
Yaz aylarında beyaz çiçekleriyle, kapsül durumundaki perçemli dikenli, meyve kabuğuyla her mevsim elbise değiştiren atkestanesinin körpe yaprakları bazı  yörelerde sarması yapılarak yeniyormuş.
Genelde soğuk tüketilen, halk arasında; “Hint inciri” olarak bilinen, çevreye   dekoratif güzellik  katan kaktüs inciri de bol miktarda.  Doğada kendiliğinden yetişen kaktüs türü bitkinin meyvesi olan dikenli incirin sindirim sistemi rahatsızlıklarında ilaç kadar etkili olduğu biliniyormuş.Meyvesi, cilt, vücut ve saç bakım ürünleri, doğal kozmetik sektörünün gözdesi.
Uzmanlar;  içindeki iri çekirdeklerinin de tüketilmesini önerdikleri dikenli inciri diyet yapanlara da tavsiye ettiklerini belirterek, “Bu meyve bağırsakları düzenli çalıştırmasının yanında tok tutma özelliğine de sahip olduğu için diyet yapanlar için son derece faydalı. Diyet yapanlar, açlık hissettiklerinde bu meyveden 3-4 adedini birden tüketebilirler” diyor.
Allahın sunduğu nimetlerin farkında olmak için; “akıl önde, nefis geride olmalı.”Dikenli incirin, sindirim sistemini rahatlatan, bağırsak alışkanlığını düzenleyen, kabızlık sorununu gideren son derece yararlı bir meyve olduğunu vurgulayan Tetiker, “Bu meyveyi tüketenlerin ayrıca polivitamin hapları almasına gerek yok” dedi.
“Bu meyve kabızlık gibi sindirim sistemi rahatsızlıklarında ilaç kadar etkili. Bu nedenle hastalarımıza bu meyveyi tüketmelerini öneriyoruz. Vitamin değeri ve katkısız yetişme özelliklerinin yanı sıra fiyatının da ucuz olması ayrı bir avantaj sağlıyor. Yetişkin bir bireyin günlük alması gereken 60 miligram C vitamini dikenli incirle karşılanabilir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder