22 Mart 2013 Cuma

IŞIK VE GÖLGENİN DANSI

            Anılarımı tazeleyen, gençlik yıllarıma götüren nefis bir sergi çıktı karşıma!
             Barbaros Bulvarı üzerindeki Yıldız Sarayı Dış Karakol Binası girişindeki muhteşem sergi gerçekten bir dans gibi  nefes kesiciydi benim için. Çünkü bu anlamda yapılan işleri , tasarım dünyasının gerçek dahisi Danish Design olarak sadece  Kopenhag’da görmüştüm.
            Hatta Türkiye’de herkesin zengin görünmek hevesiyle, yakışan ve  yakışmayan  her mobilyaya  kristal avize takıyorlardı.  Annemin kendine özgü düzenlediği ve her görende hayranlık uyandıran Samsun’daki evimde avize olarak 1975’te mimar kuzenimin öğrettiği   avizeyi aydınger kağıdından bir büyük bir küçük  yapmış ve salonumuzda  çok uzun yıllar kullanmıştık. Daha sonra oğlum  evlendi Londra’da ev açtılar ve çocuk odasına aynı avizeyi aldıklarını görünce  heyecanlanmıştım..
            Şirin Bayram ilk olarak 1800'lerde Brill tarafından kağıt üzerinde uygulanan tekniği kaprol kullanarak günümüze taşımış. Bayram, yapışkan kullanılmadan parçaların birbirine geçirilmesi olarak tanımlanabilecek "slices form" tekniğiyle oluşturduğu tasarımlarının bir kısmı soyut objeler. Bir kısmı, güneş, dalga, mantar, gibi somut hayattan esinlenmiş. Kalanlar "parabol", "hiperbol" gibi geometrik formlar. Ama tamamı mimari ve heykelsi tasarımlar
            Yüksek Mimar Şirin Bayram’ın, Parametrik Döngü isimli sergisi benzer aydınlatmalarla birbirinden özel çalışmalarla hayranlık uyandırıcıydı. Sadece ışığın değil, geometrik çizgilerin, mimarinin, sabrın,  yaratıcılığın bir gölgesiydi sergilenen eserler.
            Türkiye’de böylesine eserler görmek, ne kadar kabiliyetli ve yaratıcı bir millet olduğumuzun kanıtı. Yeter ki imkanlar verilsin, ne cevherler var ülkemizde!
 
 
           

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder