12 Nisan 2015 Pazar

DIMDIZLAK - Levent Kırca




Halkın gönül dilinin tercümanı, en zor sanat dallarından biri olan Tiyatroya-Tiyatroculara saygı duymamak mümkün değil.
Levent Kırca’nın ifadesiyle; “En güçlü silah Mizah! Mizahla atılan taş yaralamaz, öldürür. Zaten mizah; zayıfın güçlüye karşı silahıdır.” Diyor.
Gerçek bir sanatçı Kırca. Çünkü sanat zeka demektir, aşmak demektir, medeniyet demektir. Sanat toplum için yapılır ama toplumun kültür ve eğitim seviyesine göre anlam taşır. Sanatçı güldürürken düşündüren, uyandıran insan demektir.
Levent Kırca diyor ki; “Bizler Nasrettin Hoca’nın torunlarıyız. “Türk Mizahı” diye bir mizah vardır ve dünyada tektir.”
Londra’daki asırlık Tiyatro binalarına bakıyorum, bir de Levent Kırca’nın borç ve sponsor aracılığı ile Kadıköy’de 6 katlı bir apartmanın kalorifer dairesinden yaptığı tiyatro salonuna bakıyorum. Düşünmek, üzülmek, geleceğe acıyarak bakmakla yetinebiliyor insan.
Popüler kültür, Amerikan tercümanı şakalar mizah değildir. . Kırca’nın tabiriyle; “görev yapmayan güldürü, mizah değildir, laubaliliktir, sululuktur.” Derken doğru söylüyor. Aptalları oyalamak için yapılan boş işlerdir. Oysa Sanat, sanatçıyla, alnında ışığı ilk hisseden insanlarla yapılan bir iştir. Gerçek sanatçı zeki, alnında ışığı ilk hisseden, kültürlü, bilinçli, toplumunu paradan, çıkarından önce düşünen insandır.Levent Kırca’nın yayınlanmış köşe yazılarından oluşan bir oyun Dımdızlak. Kırca’nın çocukluğundan başlayan okul, askerlik, anıları Ankara’ya ilk gelişi 27 Mayıs ihtilali, Özal’ın benzeriyle, bale gösterisi, Zeki Müren benzeriyle süren ve günümüzle sonlanan 11 ödüllü bir oyun.
Oyunda "Hoşgeldiniz" diyerek sözlerine başlayan Kırca, şöyle dedi: "Siz burada karşınıza geleyim diye beni bekliyordunuz. Ben de perdenin arkasında sahneye çıkmanın zamanını bekliyorum. Bir taraftan Atatürk'ün öğrettiği Türkçe ile dua ediyorum. Yukarıyla anlaşmak için Arapçaya ya da Osmanlıcaya ihtiyaç duymuyorum. Çünkü benim her şeyi bilen yüce rabbim Türkçeyi mi bilmiyor kardeşim diye de düşünüyorum." Sinevizyon eşliğinde, 25 yıl TRT’de gösterilen 'Olacak o kadar' adlı televizyon programından da kesitler sunan Kırca, Sezen Aksu ve Yavuz Bingöl için fikirlerinden dolayı 'döneklik' suçlamasında bulundu. Sinevizyon’da, eski alaturka tuvaletten yaptığı masasını gösterdi, ilginç bulduk.
“Önüm Arkam, Sağım Solum Dönek” ve “Habudiyar” kitaplarını aldım acınacak halimize gülerek okudum

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder